Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | karşı koyan | defiant s. | ||
Tom remains defiant. Tom karşı koymayı sürdürüyor. More Sentences |
||||
Genel | karşı koyan | defier i. | ||
Genel | karşı koyan | refractory s. | ||
Genel | karşı koyan | oppugnant s. | ||
Genel | karşı koyan | resistant s. | ||
Genel | karşı koyan | deprecative s. | ||
Genel | karşı koyan | counteractive s. | ||
Genel | karşı koyan | deprecating s. | ||
Genel | karşı koyan | contestatory s. | ||
Genel | karşı koyan | refractary [obsolete] s. | ||
Genel | karşı koyan | resistive s. | ||
Genel | karşı koyan | phylactic s. | ||
Technical | ||||
Teknik | karşı koyan | offending s. | ||
Informatics | ||||
Bilişim | karşı koyan | offending s. | ||
Archaic | ||||
Eski Kullanım | karşı koyan | reluctant s. | ||
Eski Kullanım | karşı koyan | outstanding s. |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | saldırıya karşı koyan | withstander i. | ||
Genel | kayma tehlikesine karşı koyan | nonskid s. | ||
Genel | kayma tehlikesine karşı koyan | non-skid s. | ||
Genel | -e karşı koyan | offending s. | ||
Genel | faal olarak karşı koyan | opposing s. | ||
Technical | ||||
Teknik | zehire karşı koyan bir madde | counterpoison i. | ||
Computer | ||||
Bilgisayar | karşı koyan komut | offending command is i. | ||
Sport | ||||
Spor | rakibe karşı koyan oyuncu | enforcer i. | ||
Art | ||||
Sanat | roma istilasına karşı koyan galya köyünün maceralarını konu alan fransız çizgiroman dizisi | asterix i. |